Kalp krizi geçiren kişilerde, krizin başlangıcından itibaren genellikle ilk 6 veya 12 saat içinde yapılan koroner anjiyografi, tıkanan damarların balon veya stentle açılmasını sağlayarak hastanın hayatını kurtarabilir. Kalp krizlerinin büyük bir çoğunluğu, kalp kasına kan ve oksijen taşıyan koroner arterlerdeki pıhtı oluşumu nedeniyle meydana gelir. Pıhtı, genellikle damar yüzeyini daraltan aterosklerotik tabakanın delinmesi sonucu, kanın plağın altındaki tabaka ile temas etmesiyle oluşur. Normal şartlarda damar yüzeyine temas eden kan pıhtılaşmaz; ancak değişik bir yüzeye temas ettiğinde pıhtılaşarak damarı tıkar. Koroner arterlerdeki pıhtılar, kalp kasına kan ve oksijen akışını engelleyerek kalp hücrelerinin ölümüne neden olur.

Zarar gören kalp kası, kasılma yeteneğini kaybeder ve bu da kalbin geri kalan bölümünün hasar gören kısmın işini yapmak zorunda kalmasına neden olur. Kalp krizinin en belirgin belirtisi göğüste oluşan ağrıdır. Kalp kasına kan akışının durmasından sonra 20 dakika içinde hücreler ölmeye başlar. Hücre ölümü yavaş yavaş 6 ila 12 saat içinde tamamlanır. Bu süre zarfında damarlara yapılan bir müdahale, damarların açılarak kalbe kan gitmesini sağlar ve hücre ölümü durdurulabilir.

Kalp krizi geçiren veya yüksek riskli olduğu kabul edilen kişilere erken dönemde yapılan müdahalenin hayat kurtardığı bilinmektedir. Kriz riskini azaltmak için yapılan uygulamanın birinci basamağının anjiyo olduğu, anjiyo sonrasında ise balon veya stentle damarların açıldığı iyi bilinmektedir. Kalp krizi durumunda kullanılan damar açıcı ilaçların etkili olduğu bilinir; ancak hasta, göğüs ağrısının başlamasından sonraki ilk üç saat içinde bir hastaneye ulaşmadıysa acil anjiyonun yapılması çok daha etkili olur. Verilecek olan ilacın etkili olması için en az 1 saat veya 90 dakika geçmesi gerekmektedir. Bu süre zarfında kalp kası hücreleri ölmeye devam eder. Pıhtı erise bile buradaki darlık nedeniyle beslenme yetersiz kalabilir. Direkt olarak stent uygulandığında ise darlığa kısa sürede çözüm bulunur ve hücrelerin canlı kalması sağlanır. Ancak hücreler bir defa öldüğünde bir daha canlanamazlar.

Kalp krizinin riskini en aza indirebilmek için, kalp krizi tanısı konulan kişiye acilen anjiyo yaparak tıkalı olan damarı buluyor ve uygunsa hemen açıyoruz. Bu şekilde tedavi sürecini başlatmış oluyoruz.

Kalp krizi tedavisinde anjiyo, zamanında ve doğru uygulandığında hayat kurtarıcı bir müdahaledir. Tıkalı damarların balon veya stentle açılması, kalp kasına kan ve oksijen akışını yeniden sağlayarak hücre ölümünü durdurabilir ve kalbin işlevselliğini koruyabilir. Bu nedenle, kalp krizi belirtileri gösteren kişilerin en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli müdahalelerin yapılması hayati önem taşır.